21
HOBİ TERAPİ
Okuma
terapisi (biblioterapi), filmterapisi (sineterapi) adı
verilen
yaklaşımlar var. Birincisinde belirli kitapları
okuyan,
ikincisinde ise film izleyen bir grup bunu bir
uzmanın
denetiminde tartışır. Söz konusu uzmanın,
etkileşim
grupları konusunda bilgi sahibi bir psikolog,
psikiyatrist
veya psikolojik danışman olması gereklidir.
Bu
yaklaşımlar, tedavi amaçlı uygulanabileceği gibi,
rehberlik/psikolojik
danışma kapsamında ruhsal gelişim
sağlamak
amacıyla da kullanılabilir. Kullanım amacı ne
olursa
olsun, grubu yönetecek liderin psikoloji, rehberlik
veya
psikiyatri alanında uzman olması vazgeçilmez şart
olmalıdır.
Bu alanlar dışında uzmanlaşmış kişilerin
yönetecekleri
tartışma grupları da şüphesiz yararlı olabilir,
ancak
başka bir şey sayılır; biblioterapi veya sineterapi
sayılmaz.
Bir
süredir, kişilerarası iletişimle ilgili seminerlerimde,
konferanslarımda
zaman zaman astronomiyle, biyolojiyle
ilgili
kısa kısa bilgiler vermeye başladım.
Bazen
de müzik eşliğinde, Büyük Patlama'dan (belki
böyle
bir şey var) bu yana evrenin, dünyanın oluşumunu
anlatıyorum.
Bu uygulamaya "Evreni Hatırlama
Egzersizi"
adını verdim. Bunların tümünün izleyicilere iyi
geldiğini,
onları rahatlattığını, yaşama farklı bir gözle
bakmalarını
sağladığını, yaşama sevinçlerini artırdığını
gözlüyorum.
Bu gözlemlerden yola çıkarak ve
biblioterapi,
sineterapi kavramlarından esinlenerek "Hobi
terapi"
adını verdini bir yaklaşım ortaya koymayı
düşünüyorum.
Hobi
terapide, küçük gruplarda katılımcılara astronomi,
biyoloji,
arkeoloji, antropoloji, fizik, coğrafya gibi
alanlarda
veya el sanatları konusunda, herkes tarafından
anlaşılabilir
dilde, çoğunluğun ilgisini çekebilecek
nitelikte
bilgiler verilecek, küçük uygulamalar yapılacak,
etkileşim
grupları konusunda eğitim almış bir psikolog,
psikolojik
danışman veya psikiyatrist liderliğinde, grup
üyelerinin
duyguları--düşünceleri ele alınacaktır.
İnsanlar,
coğrafya okuyor, teleskopla gözlem yapıyor veya
el
sanatlarıyla uğraşıyorlar; bunlar zaten hobi terapi oluyor
diye
düşünülebilir; ancak bu doğru olmaz. Bu tür uğraşlar,
hobiler,
uğraşana iyi geliyor olabilir, belirli bir terapötik
etkileri
bulunabilir. Ama burada söz konusu olan terapötik
etki,
kontrol altına alınmış, sistematik hale getirilmiş bir
etki
değildir; tesadüfi niteliktedir. Bu yüzden biyoloji
okumayı,
hobi edinmeyi, hobi terapi saymıyoruz. Hobi
terapide,
sistematik bir tarzda psikolojik müdahale, liderin
bilinçli
bir katalizörlüğü söz konusudur. Hobi terapinin
işleyişi
genel çizgileriyle şöyle olmalıdır:
Grup,
etkileşim grupları konusunda uzmanlaşmış bir ruh
sağlığı
uzmanının liderliğinde toplanır. Astronomi,
biyoloji...
konularında yetişmiş bir uzman, grubun
anlayacağı
dilde bilgiler verir; veya grup lideri, astronomi,
biyoloji...
uzmanlarınca hazırlanmış bilgileri okuduktan
sonra
gruba aktarır; ya da grup üyeleri biblioterapide
olduğu
gibi grup öncesinde bu bilgileri kendileri okurlar.
Bunun
üzerine lider grup içinde paylaşım başlatır. Üyeler
edindikleri
bilgilere ilişkin duygularını, izlenimlerini
paylaşırlarken,
lider belirli psikoterapi/psikolojik danışma
yaklaşımlarına
uygun olarak grubu yönetir. Örneğin
psikodrama
yapabilir veya bilişsel--davranışçı yaklaşımı
uygulayabilir.
Gerekli bulduğunda eklektik bir yaklaşım
izleyebilir.
Hobi
terapinin iki temel işlevi olacaktır. Birincisi,
astronomide,
biyolojide veya el sanatlarında edinilen
bilgiler,
psikodramadaki ısınma aşaması gibi, grup
etkinlikleri
için bir ısınma sağlayabilir, ikincisi, belki de
daha
önemlisi, katılımcıların, kendileriyle uğraşmaktan
uzaklaşıp
dış dünyaya ilgi göstermeleri, ilgi alanlarını,
dolayısıyla
yaşam alanlarını genişletmeleri sağlanabilir.
Her
iki işlev de ruhsal gelişime katkıda bulunacak
niteliktedir.
Büyük
bir ihtimalle hobi terapinin en etkili yanı,
katılımcıların,
yaşamı ilginç ve heyecan verici bulmaları,
dış
dünya ile iletişimlerini artırarak ruhsal sorunlarından
uzaklaşmaları
olacaktır. Ruh sağlığı ile dış dünyaya ilgi
duyma
arasında karşılıklı etkileşim bulunduğunu
düşünebiliriz.
Kişinin ruh sağlığı bozuldukça dış dünya ile
etkileşimi
de azalacaktır. Aynı anda dış dünya ile
etkileşimin
azalması da ruh sağlığını bozucu bir etkiye
sahiptir.
Yoğun ruhsal sorunları olan kişilere hobi
terapinin
yarar sağlayacağını herhalde düşünemeyiz.
Ancak
hobi terapinin bir tür koruyucu ruh sağlığı işlevine
sahip
olacağını, dış dünya ile sağlıklı etkileşim içinde
bulunan
bir kişinin ruh sağlığının bozulma ihtimalinin
-sıfır
olmasa da- azalacağını düşünebiliriz.
Hobi
terapi, günlük yaşamda karşımıza sık sık çıkan,
bazen
ise hiç çıkmayan küçük şeyleri fark etme ve
heyecan
duyma ihtimalimizi artıracaktır. Belki de
yaşamımızın
süresine ve kalitesine katkıda bulunacaktır.
Eğer
bu olursa, yaşamda küçük şeylerden büyük
kazançlara
giden yolda bir tür sinerji de yaratmış oluruz.
Hobi
terapinin niteliği ve işlevleri konusunda
öğrencilerimle
program geliştirmeye ve deneysel
araştırma
yapmaya çalışıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder