Rekalm

21 Aralık 2013 Cumartesi

21 HOBİ TERAPİ


21
HOBİ TERAPİ
Okuma terapisi (biblioterapi), filmterapisi (sineterapi) adı
verilen yaklaşımlar var. Birincisinde belirli kitapları
okuyan, ikincisinde ise film izleyen bir grup bunu bir
uzmanın denetiminde tartışır. Söz konusu uzmanın,
etkileşim grupları konusunda bilgi sahibi bir psikolog,
psikiyatrist veya psikolojik danışman olması gereklidir.
Bu yaklaşımlar, tedavi amaçlı uygulanabileceği gibi,
rehberlik/psikolojik danışma kapsamında ruhsal gelişim
sağlamak amacıyla da kullanılabilir. Kullanım amacı ne
olursa olsun, grubu yönetecek liderin psikoloji, rehberlik
veya psikiyatri alanında uzman olması vazgeçilmez şart
olmalıdır. Bu alanlar dışında uzmanlaşmış kişilerin
yönetecekleri tartışma grupları da şüphesiz yararlı olabilir,
ancak başka bir şey sayılır; biblioterapi veya sineterapi
sayılmaz.
Bir süredir, kişilerarası iletişimle ilgili seminerlerimde,
konferanslarımda zaman zaman astronomiyle, biyolojiyle
ilgili kısa kısa bilgiler vermeye başladım.
Bazen de müzik eşliğinde, Büyük Patlama'dan (belki
böyle bir şey var) bu yana evrenin, dünyanın oluşumunu
anlatıyorum. Bu uygulamaya "Evreni Hatırlama
Egzersizi" adını verdim. Bunların tümünün izleyicilere iyi
geldiğini, onları rahatlattığını, yaşama farklı bir gözle
bakmalarını sağladığını, yaşama sevinçlerini artırdığını
gözlüyorum. Bu gözlemlerden yola çıkarak ve
biblioterapi, sineterapi kavramlarından esinlenerek "Hobi
terapi" adını verdini bir yaklaşım ortaya koymayı
düşünüyorum.
Hobi terapide, küçük gruplarda katılımcılara astronomi,
biyoloji, arkeoloji, antropoloji, fizik, coğrafya gibi
alanlarda veya el sanatları konusunda, herkes tarafından
anlaşılabilir dilde, çoğunluğun ilgisini çekebilecek
nitelikte bilgiler verilecek, küçük uygulamalar yapılacak,
etkileşim grupları konusunda eğitim almış bir psikolog,
psikolojik danışman veya psikiyatrist liderliğinde, grup
üyelerinin duyguları--düşünceleri ele alınacaktır.
İnsanlar, coğrafya okuyor, teleskopla gözlem yapıyor veya
el sanatlarıyla uğraşıyorlar; bunlar zaten hobi terapi oluyor
diye düşünülebilir; ancak bu doğru olmaz. Bu tür uğraşlar,
hobiler, uğraşana iyi geliyor olabilir, belirli bir terapötik
etkileri bulunabilir. Ama burada söz konusu olan terapötik
etki, kontrol altına alınmış, sistematik hale getirilmiş bir
etki değildir; tesadüfi niteliktedir. Bu yüzden biyoloji
okumayı, hobi edinmeyi, hobi terapi saymıyoruz. Hobi
terapide, sistematik bir tarzda psikolojik müdahale, liderin
bilinçli bir katalizörlüğü söz konusudur. Hobi terapinin
işleyişi genel çizgileriyle şöyle olmalıdır:
Grup, etkileşim grupları konusunda uzmanlaşmış bir ruh
sağlığı uzmanının liderliğinde toplanır. Astronomi,
biyoloji... konularında yetişmiş bir uzman, grubun
anlayacağı dilde bilgiler verir; veya grup lideri, astronomi,
biyoloji... uzmanlarınca hazırlanmış bilgileri okuduktan
sonra gruba aktarır; ya da grup üyeleri biblioterapide
olduğu gibi grup öncesinde bu bilgileri kendileri okurlar.
Bunun üzerine lider grup içinde paylaşım başlatır. Üyeler
edindikleri bilgilere ilişkin duygularını, izlenimlerini
paylaşırlarken, lider belirli psikoterapi/psikolojik danışma
yaklaşımlarına uygun olarak grubu yönetir. Örneğin
psikodrama yapabilir veya bilişsel--davranışçı yaklaşımı
uygulayabilir. Gerekli bulduğunda eklektik bir yaklaşım
izleyebilir.
Hobi terapinin iki temel işlevi olacaktır. Birincisi,
astronomide, biyolojide veya el sanatlarında edinilen
bilgiler, psikodramadaki ısınma aşaması gibi, grup
etkinlikleri için bir ısınma sağlayabilir, ikincisi, belki de
daha önemlisi, katılımcıların, kendileriyle uğraşmaktan
uzaklaşıp dış dünyaya ilgi göstermeleri, ilgi alanlarını,
dolayısıyla yaşam alanlarını genişletmeleri sağlanabilir.
Her iki işlev de ruhsal gelişime katkıda bulunacak
niteliktedir.
Büyük bir ihtimalle hobi terapinin en etkili yanı,
katılımcıların, yaşamı ilginç ve heyecan verici bulmaları,
dış dünya ile iletişimlerini artırarak ruhsal sorunlarından
uzaklaşmaları olacaktır. Ruh sağlığı ile dış dünyaya ilgi
duyma arasında karşılıklı etkileşim bulunduğunu
düşünebiliriz. Kişinin ruh sağlığı bozuldukça dış dünya ile
etkileşimi de azalacaktır. Aynı anda dış dünya ile
etkileşimin azalması da ruh sağlığını bozucu bir etkiye
sahiptir. Yoğun ruhsal sorunları olan kişilere hobi
terapinin yarar sağlayacağını herhalde düşünemeyiz.
Ancak hobi terapinin bir tür koruyucu ruh sağlığı işlevine
sahip olacağını, dış dünya ile sağlıklı etkileşim içinde
bulunan bir kişinin ruh sağlığının bozulma ihtimalinin
-sıfır olmasa da- azalacağını düşünebiliriz.
Hobi terapi, günlük yaşamda karşımıza sık sık çıkan,
bazen ise hiç çıkmayan küçük şeyleri fark etme ve
heyecan duyma ihtimalimizi artıracaktır. Belki de
yaşamımızın süresine ve kalitesine katkıda bulunacaktır.
Eğer bu olursa, yaşamda küçük şeylerden büyük
kazançlara giden yolda bir tür sinerji de yaratmış oluruz.
Hobi terapinin niteliği ve işlevleri konusunda
öğrencilerimle program geliştirmeye ve deneysel
araştırma yapmaya çalışıyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder