3
KİTABIN KAPAĞINDAKİ
KÜÇÜK ŞEYLER
Kitabın
kapağında midye kabuklan var. Midye kabukları
küçük
şeylerdir. Çocukken ilgimi çekerdi; biriktirirdim.
Bir
midye kabuğu koleksiyonum vardı. Yetişkin
olduğumda,
kumsallarda güzel renkli olanları elime alıp
ilgiyle
bakmaya devam ettim. Ama birkaç yıl öncesine
kadar,
o küçük midye kabuklarının içlerinde büyük bir
matematik
taşıdığını bilmiyordum.
Midye
kabuklarındaki helezonu dikdörtgenler içine
yerleştirdiğiniz
zaman, Fibonacci dizisine uygun bir yapı
ortaya
çıkıyormuş. Fibonacci dizisi 0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13,
21,
34... şeklindedir. (Yani dizideki her sayı, kendinden
önceki
iki sayının toplamıdır.) Midye kabuğu, belki insan
kulağı,
bu diziyi barındıran bir yapıya sahip.
Ayçiçeklerinin/günebakanların
tanelerinin sıralanışı,
ağaçların
fidan verme, güllerin budanma düzenleri, hatta
eni--boyu
zarif altın oranlı dikdörtgen, midye kabukları
gibi
Fibonacci dizisini barındırıyormuş içinde.
Bir
midye kabuğu veya bir ayçiçeği küçük bir şeydir.
Sayıların
1, 2, 3, 5, 8... diye peş peşe yazılması da bir
bakıma
küçük, önemsiz bir şey sayılabilir. Ama midye
kabuklarında
ve ayçiçeklerinde bu sayı düzeninin ortaya
çıkması,
işte bu büyük bir şeydir. Küçük şeylerde, küçük
olasılıkların,
sürekli bir kesinlikle gözükmesi büyük bir
şeydir.
Bir
insan parmağı, evrende çok küçük bir şeydir. Ama bir
parmak
izinin, geçmişteki ve gelecekteki tüm parmak
izlerinden
farklı olması, işte bu büyük bir şeydir.
(Olasılıklar
aleminde, küçük olasılıkların mevcudiyeti,
bazen
ise büyük olasılıkların imkânsızlığı, büyük bir
şeydir.)
Eski
Yunan Felsefesi, "Arke (arkhe), ana şey nedir?" diye
başlamıştı
işe. Dünyayı oluşturan ana şey, kimine göre bir
maddeydi,
örneğin toprak, hava, ateş, su idi. Kimine göre
arke,
atomdu. Pythagoras Usta, arkenin sayı olduğunu
söyledi.
Ona göre uzayda sayıların dansı vardı; yerde,
gökte,
müzikte sayıların dansı vardı. Muhteşem bir iddia.
Gerçekten,
atomlarda, moleküllerde, galaksilerde, seslerin
dalga
boylarında, müzikte, sayısal düzenler, matematiksel
tekrarlar
var. Midye kabuğunda, fidanlarda sayısal
düzenler
var. Belki gerçekten de evrende sayılar dans
ediyor;
bazen sessiz, bazen müzikle...
Midye
Kabukları Üzerine Bir Şiir
Bazen
küçük bir şey, bütün bir yaşamımızı gözden
geçirmemize
yol açabilir. Geçen sene, henüz elinizdeki
kitabın
kapağı ortada yoktu. Samsun'a konferans vermeye
gitmiştim.
Sabah otelin önündeki kumsalda yürüyüş
yaparken
midye kabukları gördüm ve o gün şu şiiri
yazdım:
KOLEKSİYONCU
Kıyılar
boyunca yürüdün yıllar yılı,
çakıl taşları
topladın ve midye kabuklar...
Geçip
gitmesin diye günler
çekmecelerde
sakladın.
Topladığın
onca pul, kibrit, taş, kabuk
bir kıyamet
gününde gelip seni bulacaklar;
"İşte!"
diyecekler "bizi biriktiren çocuk";
ellerinden
öpecekler.
Sanırım
bu şiirde, küçük bir midye kabuğundan yola!
çıkıp
bütün bir yaşamı gözden geçirmiş oldum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder