Rekalm

21 Aralık 2013 Cumartesi

20 YILDIRMA (MOBBING), İŞYERİ FOBİSİ, KURUM DEPRESYONU


20
YILDIRMA (MOBBING),
İŞYERİ FOBİSİ, KURUM
DEPRESYONU
Genellikle küçük sorunlar bir araya gelir, önemli sorunlara
yol açar, bunlar da sinerjik etkileşimi, ekip olmayı
zorlaştırır veya imkânsız kılar. Küçük birikimler büyük
patlamalara, damlalar sellere sebep olur. Küçük
birikimlerin yol açtığı büyük sorunlardan üç tanesinin
adını belirtecek olursak şunları sıralayabiliriz: Yıldırma,
kurum depresyonu ve işyeri fobisi. Bunlar, birbirlerinden
bağımsız olarak ortaya çıkabilecekleri gibi, birbirleriyle
karşılıklı etkileşim içinde de görülebilirler.
Söz konusu bu üç kavramı, gelecek kitapta ayrıntılı olarak
ele alacağız. Şimdi kısaca, niteliklerinden ve bunlara
ilişkin araştırmamdan söz etmek istiyorum.
Mobbing karşılığı olarak dilimizde ilk kez "İşyerinde
duygusal taciz" denildi; daha sonra ben "İşyeri zorbalığı"
ifadesini kullandım. Son olarak meslektaşlarımla
"yıldırma" kelimesi üzerinde karar kıldık. Yıldırma kısaca
şu: Bir işyerinde, bir apartmanda veya bir mahallede
birlikte yaşayan bir grup insan, çok küçük bazı
farklılıklarından ötürü (bu farklılıklar, ille de olumsuz
özellikler olmak zorunda değildir), içlerinden birisini,
bilinçli/kasıtlı olmaksızın kurban olarak seçerler ve
giderek artan bir tempoda onu beceriksiz, geçimsiz olarak
algılamaya başlayıp itici davranışlarıyla bu kişiyi
gerçekten de beceriksiz, geçimsiz, mutsuz, sorunlu bir
insan haline getirirler; o kişiyi psikolojik ve fiziksel
anlamda ciddi olarak zedelerler.
İşyeri fobisi kavramı tarafımdan ortaya atıldı. Okul
fobisine benzer bir oluşumun işyerlerinde de ortaya çıktığı
kanısındayım. Çeşitli nedenlerden kaynaklanabilecek
işyeri fobisinin niteliği ve ülkemizdeki yaygınlığı
araştırılmaya değer bir konudur. Yıldırma ve işyeri fobisi
konusundaki araştırmaya temel oluşturmak üzere
İnternet'te www. isyerifobisi. com adlı bir site oluşturduk.
Bu siteye girip yıldırma konusunda çevrenizde
gözlediğiniz veya başınızdan geçmiş olayları anlatarak ve
işyeri fobisiyle ilgili ölçeği doldurarak, veri toplanmasına
katkıda bulunabilirsiniz.
Lütfen İnternet'te
www.isyerifobisi.com adlı siteye bakınız.
Bilimsel literatürde kurum/örgüt depresyonu
(organizational depression) adı verilen şey, ana
çizgileriyle bireyin depresyonunu hatırlatır nitelikte. Kimi
kurumlarda ortaya çıkan kurum depresyonunda,
kurumdaki genel havada umutsuzluk vardır; elemanlarda
kurumu değersiz görme, kurumu ve birbirlerini suçlama
eğilimi yaygındır. Özellikle kurumun geleceğine ilişkin
motive edici beklentiler yoktur, karar verme sıkıntısı
vardır.
Kurum depresyonu içinde bulunan kurumlarda,
dilimizdeki ifadesiyle kurum üyelerinin üzerine ölü
toprağı serpilmiş gibidir. Vizyon ya hiç yoktur ya da
unutulmuştur. Kurum genelde yeniliklere açık değildir.
Yeni katılan bir kişi, henüz depresif havaya kapılmamış
olsa ve herhangi bir yenilik önerse, diğer üyelerin tepkileri
genelde "İlginç, ama bizde olmaz; genel müdür sıcak
bakmaz; daha önce denedik olmadı" şeklindedir. Bu tür
kurumlarda ne önerirseniz önerin, ne hikmetse daha önce
bir kere denenmiş (!) ama işe yaramamıştır. Kısacası
yapacak bir şey yoktur.
Kurum depresyonu, ölçülebilir, teşhis edilebilir bir
sorundur. Giderilmesinde, bilişsel--davranışçı
yaklaşımdan ve hobi terapiden ağırlıklı olarak
yararlanılabileceği görüşündeyim.

4 yorum:

  1. Bu kitabı bize hocamız okuttu sosyoloji bölümünde ve önemli bir noktaya değindiğinizi düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  2. www.isyerifobisi.com açılmıyor

    YanıtlaSil
  3. İyi bir noktaya değinilmiş. İşlerinde performansı düşürücü, daha vahimi kişi psikolojisini alt üst eden baskılar sık rastlanan bir durum.
    Çabasına rağmen Takdir edilmeme, kültür ve siyasi düşünce farklılığı, ekonomik eşitsizlik nedeniyle dışlanma, hor görülme bu duruma örnek.

    YanıtlaSil
  4. Prof.Dr.Üstün DÖKMEN i Tebrik ederim.Kitapları yol gösterici.Eğitici SEMİERLERİ ,Programları harika

    YanıtlaSil